Gitmek Çabası


Gittin.
Sanki gideceğin güne 
hazırlık yapar gibi 
kendimi sevmem gerektiğini 
söylerdin hep bana.

Birde konuş derdin. 
Severdin sana bir şeyler anlatmamı, 
ben pek beceremezdim 
ve kendimden çok seni severdim.

Gittin. 
Sen, 
yaşamayı seven 
bir başına buyruk. 
Ben, 
sensiz yaşamaktan korkan 
başı sana kurban bir adam, 
hayatı uyduruk.

Gittin. 
Sen, 
konuşmayı seven 
gözleri yosun kaplı
güzeller güzeli bir hatun. 
Ben, 
yıllardır içine atmaktan
konuşmayı unutmuş bir suskun.

Gittin.
Sana, 
bendeki seni anlatabilmeyi çok isterdim. 
Eşsiz bir gezegen gibiydin içimde
etrafı yıldızlarla süslü
yüzeyi papatyalarla kaplı
yerini sadece benim bildiğim
mis kokulu bir başka dünya gibi... 

Öyle farklıydın ki
anlatacak kelime bulamazdım. 
Gözlerinin içine saatlerce bakıp
doğru kelimeleri arardım hep
sen susuşlarımı izlerken...

Gittin. 
Ve ben içimdekileri 
anlatamamanın eksikliğiyle
sen gidene kadar 
yapabildiğim tek şeyi yaptım.

Sana sık sık sevdiğimi söyledim, 
sanki benimkisi
içimdeki bu kadar şeyi
"Seni seviyorum" diyerek 
anlatma çabasıydı...

Gittin. 
Sen giderken
elveda bile diyemedim. 
"Seni seviyorum" dedim. 

Benimkisi,
"SENİ SEVİYORUM" diyerek
"GİTME" deme çabasıydı...

Seninki ise 
gitmek çabası...

13.1.2016   - KaramsarKorkuluk


Yorum Gönder

7 Yorumlar

  1. Gittin...
    Bu günlerde yaşım kaç olursa olsun sevmeye aşık ben, bir adımı içerde, diğeri dışarda "Git "dememi sanki umutla bekleyen bir sevginin içindeyim. Nasıl giderler, nasıl becerirler alışmamayı, çabucak vazgeçip bukalemun olmayı? bilemiyorum ama hiç bir sözün durdurmak için hükmü yok gibi.
    Şiirin olabildiğine özgürdü. Kalıplara isyankar, onların manayı bozma ihtimal tehlikesini göze almadan. Şiir yazdıkça ben, isyanlarım içimden fışkırıyor, taa çocukluğuma kadar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sekme adının şiir olmasına aldanmayın benimkiler genelde iç dökümüne benziyor... Hem yazarken hemde seslendirirken kendime ait dünyadan çıkamıyorum. Aslında çıkmak falanda istemiyorum, çünkü bu dünyada kendimden başka bana zarar verebilecek hiç bişey yok, yalnızlığım bile saçlarımı okşuyor...

      Hayatımdaki insanlar hangi kategoride olursa olsun genelde yanımdayken terk etmeyi/gitmeyi tercih ettiler, bende isyanımı satırlara döküp ceketimi alıp hayatlarından çıkmayı tercih ettim.

      Sil
  2. Bir sene evvel yine yorum yazmışım. Belki kendime benzettiğim senden söylemek istediklerimle burada yüzleşmekten kaçmışım ama kim bilir neden? O zaman da dertliymişim, sana anlatmışım oğlum. Çekinmemişim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu yorum neden cevapsız kalmış hiç bi fikrim yok. Beni kendine benzetmene sevindim abla, bu demektir ki yazılarımda ve şiirlerimde kendinden bir şeyler buluyorsun. Her ne kadar blogun asıl amacı kızıma benden bişeyler bırakmak olsa da ikinci sırada insanların yüreklerine dokunmak geliyor ve sen yüreğine dokunabildiğim az sayıda insanlardan birisin. Ayrıca benim en çok yorum yapan okuyucumsun :)

      Sil
  3. Ve bugün bloğunda gezerken yorumlarımı görmenin şaşkınlığını yaşıyorum. O kadar da duyarsız değilmişim.
    O günden bu yana herkesin olduğu gibi benim de hayatımda değişiklikler oldu tabii. Kendi adıma son halimden memnunum. Dilerim sen de öylesindir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende son halimden memnunum abla, blogda henüz bahsetmesemde iki yıl önce evlendim. Üç yıl önce kızımı gördüm geldim ama sorunlar yine devam ediyor hala kavuşamadık, hala görüşemiyoruz. Bi eksiğim o kaldı şu hayatta oda en büyük eksiğim... Allah sonumuzu hayr etsin...

      Sil
  4. Yine ben... Evlendin demek, yalnızlığına ihanet edeceğinden korkmadan. Yalnızlık fazla üzülmemiştir inan. Ama aranızdaki sürtüşmeleri çıkaran belki odur kim bilir?

    YanıtlaSil