Bir kaç ay önce sabah işe giderken, otobüste bir kız oturmuştu karşıma. Ben inene kadar inmemişti ve yol boyu kaçamak bakışlarla, ince ince gözlerinden çenesine kadar uzanan gözyaşlarını izlemiştim. O, kimse görmesin diye başını çevirmiş, dışarıyı izliyor gibi yapıyordu.
Kim üzdü seni diyemedim...
Hayat ne tuhaf, hayat ne garip, bugün ben aynı durumdayım.
Kim üzdü seni diye soran olmadı...
Halk otobüslerinde, vapurlarda, metrolarda, toplu taşıma araçlarında sabah işe giderken, akşam işten dönerken, tıklım tıklım bir kalabalık ve onca insanın içinde bile acılarını dindirip, gözyaşlarına hakim olamayan insanları ağlatan insancıklar!
Bunun hakkını nasıl ödeyeceksiniz?
Geceler boyu ağlattığınız insanları, yıllar boyu arayacaksınız!
Bizim kalp ağrılarımızın hesabı, iki dünyada da sizlerden ve tüm organlarınızdan sorulmayacak mı sanıyorsunuz?
Bu kaçıncı gözlerimizin kanaması
Bu kaçıncı yüreğimizden vuruluşumuz
Bu kaçıncı sırtımızdan bıçaklanışımız
Bu kaçıncı isyan dolu bir beyni susturup
Beynimizi ve yüreğimizi tefekküre salışımız
Bu kaçıncı kaçış dövmek yerine!
Bu kaçıncı yaşayış ölmek yerine!
Bu kaçıncı tövbe sövmek yerine!
Duy sesimizi el-azim
duyacak kimsemiz yok
Gör halimizi el-kadir
görecek kimsemiz yok
Tut elimizden el-kerim
tutacak kimsemiz yok
Kapına geldik ya rab
gidecek başka yerimiz yok...
19.4.23 / 08:45 - KaramsarKorkuluk
0 Yorumlar