Mohsen Namjoo - Ey Sareban


Setar teliyle yüreğime dokunan bir insan var,
aynı dili bile konuşmuyoruz fakat aynı hüznü paylaşıyoruz. . .

Hasretin, acının, yalnızlığın ve aşkın dili olmaz !

Hangi dilde söylersen söyle. 
Söylemeyi bildikten sonra karşındakini seni anlar, yeter ki "insan" olsun...

Şarkının sözleri şu şekilde;

Ey kervancı, ey kervan! 
Leyla'mı nereye götürüyorsun? 
Leyla'm, canım ve yüreğim olduğu halde? 
Ey kervancı, nereye gidiyorsun? 
Leyla'mı niçin götürüyorsun? 
Birbirimize yalnızken verdiğimiz sözlere Allah şahitken? 
Ve aşkımızın karar kılmadığı hiçbir yer yokken? 
Ey kervancı, nereye gidiyorsun? 
Leyla'mı niçin götürüyorsun? 
İnancımın tamamı fani bir dünyaya dair 
Aşkın kıvılcımları ki yaşamın kendisidir 
Yarin hatırası aşkın bir katresinden daha güzeldir 
Aşkın ateşi yaşamaktan daha güzeldir 
Yarabbi gönüllerdeki muhabbeti her zaman sakla 
Benim gönlümde sakladığın gibi 
Leyla ile Mecnun efsane oldular 
Bizim hikayemizse sonsuza ulaştı 
Sen hâlâ kaçamak aşkımsın 
Gözümden okunmaz ki derdim 
Bilinmez gam içinde ne hallerdeyim 
Allah biliyor ki senden sonra yaşamadım 
Gönlümün çayırlığını gör ve git 
Tufan gibi yık derdin dallarını 
Gülüm ben, derip de git 
Ki gül ağacıyım 
Tufanın dibinde oturan 
Vücudumun bütün dallarını 
Tabiatın hışmıyla kır 
Ey kervancı, ey kervan! 
Leyla'mı nereye götürüyorsun? 
Leyla'm, canım ve yüreğim olduğu halde? 
Ey kervancı, nereye gidiyorsun? 
Leyla'mı niçin götürüyorsun? 

***

(Farsça) 
ey sârebân, ey kârevân, leylâ-yi men kocâ mî berî 
bâ borden-i, leylâ-yi men, cân u dil-i merâ mî berî 
ey sârebân kocâ mî revî leylâ-ye mân çerâ mî berî 
der besten-i peymân-e mâ tenhâ govâh-e mâ şod hodâ 
tâ în cehân ber pâ boved in aşk mâ bemâned be câ 
ey sârebân kocâ mî revî leylâ-ye mân çerâ mî berî 
ey sârebân kocâ mî revî leylâ-ye mân koca mî berî 
temâmî-ye dînem be donyâ-ye fânî 
şerâr-i aşkî ki şod zendegânî 
be yâd-i yârî hoşâ katre eşkî 
be sûz-e eşkî hoşâ zindegânî 
hemîşe hodâ yâ mehebbet-i dilha 
be dilhâ bemâned besân-e dil-i mâ 
ki leylî u mecnûn fesâne şeved 
hikâyet-i mâ câvidâne şeved 
to eknûn ze aşkem girîzânî 
gamem râ ze çeşmem nemî hânî 
der in gam çe hâlem nemî dânî 
pes ez tô nebûdem berâye hodâ 
to merg-e dilem râ bebîn u berû 
çû tûfan sehtî ze şâhe-i gam 
gol-e hestîem râ be-çîn o berû 
ki hestem men ân direhtî 
ki der pây-e tûfân nişesti 
heme şâhehâ vucûdeş 
ze heşm-e tebiet şikeste

Yorum Gönder

0 Yorumlar