Leblebi Tozu


Şair "saçılmış bir nar gibiyim" diyordu şiirinde... 

Yeri geldiğinde benim için kimi kolay lokma dedi kimi çetin ceviz kimide demir bilye. 
Ne nar tanesi olabildim şu hayatta nede vitamin dolu bir portakal kabuğu. Halbuki bir leblebi tanesiydim ben yüzlerce kuru yemişin ve zerzevatın satıldığı dünya denen koca dükkanda. 

Günün birinde leblebi şekeri olmak isteyen basit bir leblebi tanesiydim ve büyüdükçe ezildim bana benzeyen diğerlerinin yani bir avuç fazla kavrulmuş leblebinin yanında. 

Şimdi tek dileğim küçük bir çocuğun avuçlarından ağzının içine ulaşmak ve o çocuk bir avuç leblebi tozunu ağzında tutup Yusuf dediğinde, boğazına takılmadan gülmesine sebep olup yüreğinde son nefesimi vermektir... 

Ne demişti Nazım "Kız Çocuğu" şiirinin son bölümünde;

"Çalıyorum kapınızı, 
teyze, amca, bir imza ver. 
Çocuklar öldürülmesin 
şeker de yiyebilsinler."

Bende bir zamanlar leblebi tozu yiyen bir çocuktum, nedense yerken hiç Yusuf demedim... 
Belki gülmeyi beceremedim belki de hayat denen kuyudaki Yusuf zaten bendim!...


23.10.2016 / - KaramsarKorkuluk

Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. ne güzel yazmış Nazım :( Ne güzel yazmışsınız siz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerekirse leblebi tozu olmalıyız çocuklar gelecekte gülebilsin diye...

      Sil