Uykusuzuz Çünkü Huzursuzuz!


"Nedir bu uykunun benimle alıp veremediği bilmiyorum!"

Sırf bu uykusuzluk yüzünden yorgunluktan düşüp kalıcam bigün bi yerde... 
Tam üç saat önce yattım yatağa, tam üç saat sağa sola döndüm, tam üç saat resmen debelenip durdum yatağın içinde, tam üç saat yahu tam üç saat! 

Tam üç saat Kaşmir'i sevdim, okşadım yavrucak kendinden geçti, artık nasıl bir okşadıysam hır gır gurr diye diye uyudu da uyudu hatta rüyasında bile uyumuştur eminim...

En sonunda içim daraldı hatta göğsüm sıkıştı, kalktım bi sigara yaktım ve şu an sütlü kahve yapıyorum kendime, birazdan bi sigarada onunla içicem... Hatta bu yazıyı şu an mobilden facebook profilime yazıyorum, birazdan bloğa atmak için bilgisayarı açar düzeltmeleri yapayım derken üç beş satır daha ekler ve bir kaç sigarada o zaman içerim...

Neyse... Yataktan kalkıp mutfakta bir sigara yaktım ve cevabını çok iyi bildiğim bir şeyi "uykuyu ne zaman kaybettiğimi düşündüm" daha çocukken kaybettim ben uykumu, henüz on iki yaşlarında bir çocuktum... Sonra cevabını bilmediğim bir şeyi "uykuyu nerede kaybettiğimi" düşünmeye başladım bir cevap bulurum umuduyla, sonra başka neleri kaybettiğimi, sonrada benim gibi kaybedenleri düşündüm ve son olarak neden kaybettiğimizi düşündüm.

Bence neden kaybediyoruz biliyor musunuz? 

İş olsun, arkadaşlık olsun yada gönül işleri olsun. Konu ne olursa olsun, nerede olursak olalım hayatımıza erkek yada kadın yeni bir insan girdiği zaman "Bu insanın bana ne faydası dokunur?" diye düşünmeyip "Benim bu insana ne faydam dokunur?" diye düşündüğümüz için kaybettik biz!

Bu hep böyle oldu ve hiç bir zaman hiç bir yerde hiç bir konuda bencil olamadık, bazen zarar görmemek için daha fazla kaybetmemek için bencil olmayı bile denediğimiz zamanlar oldu fakat beceremedik "Yapım değil ne yapayım." yada "Benim karakterim bu değişemem." gibi cümlelerle geçiştirip konuyu kapattık. Gün oldu sırf bu yüzden sürekli olduğumuz yerde saydık ve maalesef hiç bir yere varamadık. Herşeyden önce sevgi, saygı, sadakat, merhamet, şefkat, anlayış diye diye aşırı empati kura kura elimizde bize ait ne varsa yavaş yavaş dağıta dağıta tükettik hepsini...

Şimdi de oturmuş içimizde tükenmiş ne kadar güzel şey varsa çoğalması için, çoğa bilmek için doğru insanın çıkıp gelmesini bekliyoruz ve bence bu kafayla daha çok bekleriz biz!

Hiç yoktan var olur mu be şaşkın insan!

Hani geçen yıllar bizi tüketti diyoruz ya bazen, aslında bizi tüketen şey yıllar değil. 
Bizi asıl tüketen şey yıllar geçtikçe içimizde tükenen duygular... Özellikle de "güven duygusu" yalnızsanız kendinize değilseniz etrafınızdaki yalnız insanlara şöyle bir bakın, yalnız insanların yalnızlıktan vazgeçememesinin en büyük sebebi insanlara olan güveninin kalmamasıdır!

Zaten bir çoğumuzun yüreğinde en büyük yaraları dost dediklerimiz açmadı mı?
Gerçekleri gördükten sonra "Dost Olmaz Sizden" demedik mi?


Çeyrek asırdan yedi yıl fazla yaşamışım şu dünyada ve öğrendim ki iyi dost olmak, iyi dost bulmaya yetmiyormuş. Umarım iyi bir insan olmak/olmaya çalışmak, iyi bir insan bulmaya yeter...

27.10.2016 / - KaramsarKorkuluk

Yorum Gönder

3 Yorumlar

  1. Arada bi kahve içmeye uğrarım :)

    YanıtlaSil
  2. Dilerim öyle olur. Ben de beceremedim, kendimi sevdiremedim galiba Bir gıcık yönüm var belli...Ya da onlar güvensizdiler. Dizlerimi; hasta ve şimdi rahmetli eşimle, sevgi ihtiyacımdan dibinden ayrılamadığım ablama son yıllarda sağlık sorunları nedeniyle onun için koşturarak feda ettim. Şimdi her adım atışımda acılar içinde kalıyorum. Seneler sonra bu yaşımda sevdiğim adama tüm yüreğimle sadece destek ve ona beni seneler sonra unutamayıp bulmasının minnet duygularıyla pervane olurken etrafında, şimdi bir arı imişim gibi ürküntüye giriyor. Sırf kendim gibi olduğum için.

    Bence susmalıyım artık. Maalesef aynı söylediğiniz gibi oluyor. Duygu katilleri bunlar. Sevgi müsrifleri. Hoşçakal Bilâl. Dur bir sigara yakayım ben de, kim bilir bugün kaçıncı...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gece gece bi sigarada ben yakayım bu yorumun üzerine :(

      Sil